Sosyal medyada Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanlığı’nda çekildiği öne sürülen ‘para sayma’ görüntülerine ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca maddi gerçeğin ortaya çıkarılması, suç ve suç unsuru bulunup bulunmadığının tespiti için re’sen soruşturma başlatılmıştı.
Soruşturma çerçevesinde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş, CHP eski İstanbul İl Başkan Yardımcısı Özgür Nas, CHP İstanbul İl Başkanlığı’nın eski basın danışmanı Can Poyraz, söz konusu binayı sattığı öne sürülen Ali Rıza Braka ve İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü Tuncay Yılmaz ‘şüpheli’ sıfatıyla Savcılığa ifade vermişti.
Ayrıca Braka’nın avukatı Gökhan Taşkapan’ın da bilgi sahibi olarak ifade verdiği ve CHP eski İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun da ‘şüpheli’ sıfatıyla Savcılığa ifade vermeye çağrıldığı öğrenilmişti.
“GÖRÜNTÜLERDE EURO GÖZÜKSE DE BEN HATIRLAMIYORUM”
Öte yandan CHP İstanbul İl Başkanlığı’nın eski basın danışmanı Can Poyraz’ın Savcılığa verdiği ifadeye ulaşıldı. Şüpheli Poyraz’ın ifadesinde, ‘’Ben işim gereği basın danışmanı olduğum dönemde sabah CHP İstanbul İl Başkanlığı binasına gider ve akşam çıkardım. Görselin çekildiği tarihte de muhtemelen Özgür Nas’ın çağırmasıyla görüntülerin çekildiği avukatlık ofisine gittik. Ofise gittiğimiz sırada üzerimizde para yoktu. Görüntülere yansıyan paraları Fatih Keleş, bir çanta içerisinde ofise getirdi. Orada bulunma sebebimizin o tarihlerde yeni alınacak olan il binasının kaporasının verilmesi olduğunu biliyordum. Parayı Fatih Keleş’in nereden getirdiğini ve nasıl temin ettiğini bilmiyorum. Her ne kadar görüntülerde Euro gözükse de ben o tarihte sayılan paralarda Euro olup olmadığını hatırlamıyorum’’ dedi.
“HERHANGİ BİR BİLGİM YOKTUR”
Olay günü sadece İl Başkan Yardımcısının davetiyle ofise gittiğini söyleyen şüpheli Poyraz ifadesinin devamında, ‘’Resmi olarak herhangi bir belgeye veya tutanağa imza atmadım. Paralar sayıldıktan sonra Özgür Bey, binayı satan kişi ve onun avukatı tutanağı imzaladılar. İşlemeler bittikten sonra bende araba olmadığı için Özgür Beyle ofisten çıktık. Bir ara paraların çantadan çıkarılmasına yardım ettim. Kaparo adı altında teslim edilen paranın o tarihlerde başlatılan bağış kampanyasından mı, başka bir yerden mi temin edildiği konusunda herhangi bir bilgim yoktur” ifadelerini kullandı.
