Bosna Hersek’teki savaşta, Hırvat birliklerince tahrip edilen Mostar Köprüsü’nün yıkılışına şahit olan Dzevad Pasic, bugün Gazze’de yaşananların 30 yıl önce Mostar’da da yaşandığını söyledi.
Bosna Savaşı’nda Hırvat Savunma Konseyine (HVO) bağlı topçu birliklerinin 8 Kasım 1993’te başlattığı yoğun top atışlarına dayanamayıp 9 Kasım saat 10.16’da yıkılan Mostar Köprüsü’nün çöküş anına şahit olan Pasic, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları ile Mostar’da yaşananlar arasındaki benzerlikleri AA muhabirine anlattı.
Mostar’da “Mahallenin Çocukları” isimli bir dernek açtıklarını kaydeden Pasic, burada 1992-1995 yıllarında şehirde yaşananların resimlerinin kronolojik olarak sıralandığı bir müzenin de olduğunu dile getirdi.
Pasic, köprünün Bosna Hersek’in hem Balkanlar’da hem de dünyadaki sembollerinden biri olduğuna işaret ederek “Bu köprü olmadan Mostar, benim ve tüm Mostarlılar için tanınmaz olurdu.” dedi.
Köprünün şehrin iki tarafını birleştiren bir “bağ” olduğunu ifade eden Pasic, HVO birliklerinin 8 Kasım’da köprüye saldırılarına arkadaşlarıyla şahit olduğunu söyledi. Pasic, “Ertesi sabah, tepelik bölgeden saldırılara yeniden başladılar. Önceki gün bulunduğumuz bölgeye geldik ve saklanarak saldırıları izlemeye başladık. Köprüye saldırılar devam ediyordu ve gözlerimle köprünün yıkılışına şahit oldum.” diye konuştu.
“Köprü yıkıldığında, kimse yaşananlara inanamadı, gözlerimiz yaşla doldu”
Pasic, 30 yıl aradan sonra, yaşananları anlatırken gözyaşlarına hakim olmakta zorlandığını ve sesinin titrediğini dile getirerek “İnsanların böyle bir kültürel anıtı yıkabilmesine anlam veremiyorum.” ifadesini kullandı.
Köprünün bugün de kendisi ve tüm Mostarlılar için büyük önem taşıdığını belirten Pasic, yıkış darbesi geldiğinde köprünün aniden yıkıldığını, köprüdeki kumların nehri sarıya boyadığını ve toz bulutunun köprünün yanındaki kulelere kadar ulaştığını anlattı.
Pasic, “Köprü yıkıldığında, kimse yaşananlara inanamadı, gözlerimiz yaşla doldu, kimse konuşmuyordu. O anda havaya ateş açmaya ve köprünün yıkılışını kutlamaya başladılar. Köprünün yıkılacağını bildikleri aşikardı.” değerlendirmesini yaptı.
“Bugün Gazze’de yaşananlar Mostar’da da yaşandı”
Savaşta annesinin keskin nişancılar tarafından şehit edildiğini belirten Pasic, “Gazze’de yaşananları izleyemiyorum. Dört yıl savaş içerisindeydim ve o yaşananlar çok sarsıcı. Telefonda bazen karşıma çıkıyor. İnsanların öldürülmüş çocukları taşıdıklarını görüyorum. Ben o yaşananların benzerini burada gördüm. Bugün Gazze’de yaşananlar Mostar’da da yaşandı. Orada yaşananları izlemek bana çok ağır geliyor çünkü biz de ağır şeyler yaşadık.” dedi.
Pasic, Gazze’deki sivillerin içinde bulundukları durumu iyi anladığının altını çizerek Bosna Hersek’teki savaşta, evlerinin bodrumuna saklanmak zorunda kaldıklarını ve üstlerinden geçen tankların seslerini duyduklarını söyledi.
Savaşta iki kez yaralandığını belirten Pasic, “Şehrimiz bombardımana tutuldu, bugün orada yaşananlara, burada kendi gözlerimle şahit oldum. Uçaklardan bomba atılmasına şahit olduğum için o insanların neler yaşayabildiğini anlayabiliyorum.” diye konuştu.
Pasic, savaşı yaşamış biri olarak, dünyaya “silahların tamamen yasaklanması” mesajını vermek istediğini dile getirdi.
Köprü 2004’te yeniden açıldı
Mimar Sinan’ın öğrencisi Mimar Hayreddin tarafından 1566’da inşa edilen ve HVO’ya bağlı topçu birliklerinin 8 Kasım 1993’te başlattığı yoğun top atışlarına dayanamayan Mostar Köprüsü, bir gün sonra saat 10.16’da yıkıldı.
Asırlar boyunca farklı kültür ve medeniyetleri birbirine bağlayan bu köprünün yıkılması, Bosna’daki savaşta dünya kamuoyunun en fazla tepkisini çeken olaylardan biri olurken birçok ülke bu yapılana sessiz kalmadı.
Türkiye’nin de aralarından bulunduğu bazı ülke ve uluslararası kuruluşların desteğiyle aslına uygun olarak yeniden inşa edilen Mostar Köprüsü, 2004’te görkemli bir törenle açıldı.
Mostar Köprüsü, iki yakasına uzanan eski Mostar şehriyle beraber 2005’te UNESCO’nun Dünya Mirası Listesi’ne eklendi.